GerideKalanlar 1 – Sınırlar, Topraktaki Yaralar

Artıkişler Kolektifi – 2016 //

Savaşın, baskının, yokluğun ve yoksulluğun merkezinde başlayıp kuzeye ve batıya doğru ilerleyen göç haritasındaki bekleme istasyonlarından biri Selanik. Bugün Yunan polisi Selanik’e bir saat uzaklıkta Makedonya sınırındaki Idomeni kampının fiilen boşaltılması işlemlerini başlattı. Kampta kalan 10 bin civarında göçmenin çevre kasabalardaki askeri kamplara yerleştireceğine dair bilgi alıyoruz. Bu sayı, çevre kamplardan Idomeni’ye kaçan gruplar nedeniyle her geçen gün artmış. Bugünlerde kampla iletişim kurmak epey güçleşmiş halde. Gönüllü gruplar ve anarşist hareketin örgütlediği dayanışmadan aldığımız bilgiye göre Idomeni’ye her türlü ulaşım polis tarafından engelleniyor. Özellikle gazetecilerin içeri alınmadığını söylüyorlar. Görüntü kaydına izin yok. Polis boşaltma sırasında şiddet kullanmayacağı yönünde anonslar yapmış. Öyle mi diye sorduğumuz herkes kuşkulu gözlerle bakıyorlar. Etraftaki diğer kamplarda 10 bin ile 20 bin arasında göçmen kalıyor. En örgütlü göçmen grupları Kobané’li Kürt göçmenler, çoğunlukla birlikte hareket ettikleri ve ortak kararlar aldıkları söyleniyor.

Bir gün öncesinde eski bir işgal evi olan Orfonotrofeio’da düzenlenen NoBorder Kampı hazırlık toplantısındayız. Bir süre önce kapanan fakat göçmenlerle dayanışma amacıyla tekrar işgal edilen eski yetimhanede son beş, altı aydır 100 civarında göçmen kalıyor. Almanya, İsviçre ve Ukrayna’dan dayanışmaya destek olmak için kalan 6, 7 kişilik bir grup da var ve ev halkı için yemek yapıyorlar, ulaşım için araç sağlıyorlar, evin genel organizasyonuna yardımcı oluyorlar. Orfonotrofeio, 20. yüzyılın farklı dönemlerinde Türkiye’den zorunlu göçle gelen Rum ailelerin yerleştiği bir mahalle içinde. O nedenle mahalleliyle yeni göçmenler arasında bir duygudaşlık oluşmuş; evlerini bebekli ailelere açmışlar, çoğunlukla da eve yemek pişirip getiriyorlar.

Orfonotrofeio’daki yaşam kuralları anarşist hareket belirliyor. Antimilitarist, antipatriyarkal, şiddet karşıtı ve özgürlükçü kurallarla müşterek yaşam örgütleniyor. Ortak bir mutfak, kütüphane, inşaat halinde bir kafe ve çocuklar için oyun alanı, büyük bir avlusu ve bahçesi bulunan işgal evinde çok sayıda oda bulunuyor. Yunanca, Almanca ve İngilizce dersler veriliyor.  Idomeni’nin kapanmasıyla kent merkezine yeni göçmenlerin gelmesi olası. Vio Me’nin (fabrika) de dayanışmayı büyütmek için neler yapabileceği üzerine tartışma sürüyor. Göçmenlerin fabrikaya alınması olasılığını konuşuyorlar. Öğrenci hareketi, dayanışmanın en önemli halkalarından biri. Göçmenler üniversitede yemek yiyebiliyorlar, üniversitede işgal edilen alanları daha etkin kullanmaları konuşuluyor. Şehirdeki diğer işgal evlerinin de göçmenlere açılması (Yfanet ve okul binası) konusunda herkes hem fikir.

Kentteki dayanışmayı büyüten en önemli etkinlik NoBorder Kampı 15-24 Temmuz’da kentin önemli merkezlerinde yapılacak toplantılar, etkinlikler ve konserlerden oluşacak. 5, 6 bin civarında ziyaretçisi olacağı bekleniyor. Türkiye’den göçmen dayanışma hareketlerden katılım bekliyorlar. Çoğunlukla Türkiye’deki koşullardan haberdar değiller. Hangi hareketler aktif pek bilmiyorlar. Anarşist hareketin örgütlülük hızı ve etkisiyle kıyaslanması zor olsa da etkili örgütler olduğunu söylüyoruz. Göçmen ekonomisi burada da oluşmuş, bir kısmı bundan yakınıyor. STK’lar ve uluslararası şirketler, insan kaçakçıları göçmen ekonomisinin baş aktörleri.

Selanik’te kent merkezinde göçmenlere yer yok, ekonomik krizle cebelleşen Yunanistan’da çalışma imkanları yok, o nedenle göçmenler kentte görünmezler. Türkiye’den Yunanistan’a geçen göçmenlere iki ülkedeki koşulları soruyoruz. Türkiye’de iş bulabildiklerini ama asla kalmayı düşünmediklerini söylüyorlar. Yunanistan’da tamamen parasız kalmışlar, iş bulamıyorlar ama dayanışma güçlü ve destek oluyor diyorlar. Fakat burası da onlar için bir geçiş alanı…